KIŞ LASTİĞİ MEVZUATI; “BİR BAŞKA BAHARA” KALMASIN ! Aylık otomobil dergisi Auto Motor Sport’un Ocak 2013 sayısında bu yazının yazarıyla yapılan röportajda Kış Lastiği mevzuatının geleceği ile ilgili olarak aşağıdaki yanıtlar verilmişti: İyi bir Fren performansı için iyi bir Lastik olması gereklidir. Araçlarda saptanan teknik kusurların %80’i Fren ve Lastik kaynaklıdır. ABS , ASR , ESP ve ACC gibi Elektronik Güvenlik Destek Sistemlerinin iyi çalışabilmesi için yoldan iyi ve sağlıklı bilgiler alınması gereklidir. Bunun için de kışın Kış Lastiği takılması gereklidir. Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı’nın (UDHB) 27 Kasım 2012 tarihinde yayınlanan “Kış Lastiği Genelgesi” sadece ticari taşıtları içermesine rağmen, Orta Avrupa’nın en gelişmiş mevzuatıydı, ancak 10 Aralık tarihinde hafif araçlar için Kış Lastiği tanımı “M+S” lastiğine indirildikten sonra “Orta Avrupa Seviyesi” ne indi. 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nda 2013 bahar aylarında yapılması beklenen değişiklikle özel otomobiller dahil tüm araçları kapsayacak yeni bir mevzuat değişikliğine gidilmesini bekliyoruz. Kanımızca Kış Lastiği Zorunluluğu gerçek anlamda ve tüm araçları kapsayacak şekilde 1.12.2013 tarihinde başlayacaktır. Aradan geçen altı aya yakın sürenin ardından bu bahar 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanununa eklenmesini beklediğimiz “Kış Lastiği Zorunluluğu” mevzuatının henüz gerçekleştirilmemiş olmasından dolayı 2013-2014 kışı için endişelerimizi dile getirmek zorundayız. Trafik Kanununda geniş kapsamlı bir değişiklik düşünüldüğü için, Kış Lastiği Mevzuatı “bir başka bahara” kalmak üzere, ancak 2013 sonbaharına mı, 2014 ilkbaharına mı belli değil. Denilebilir ki “UDHB’nın 27 Kasım 2012 tarihli Kış Lastiği Genelgesi var, yetmez mi?”. Yanıt çok basit; yetmez, çünkü bu mevzuat sadece ticari taşıtları ve onların şehirlerarası yollardaki hareketlerini denetliyor. Ticari araçlara şehir merkezinde Kış Lastiği takılmasına o ilin valiliği karar veriyor. Sonuçta ticari araçların dışında kalan otomobiller zorunluluk kapsamında değil. Türkiye’de yaklaşık 9 milyonu otomobil olmak üzere toplam 17 milyon araç olduğu gözönüne alınacak olursa bu mevzuatın araçların % 53’ünü kapsamadığı görülür. TÜİK raporuna göre 2011 yılında ölüm veya yaralanmalı kazaya karışan toplam 179000 aracın50500’ü (%28) ticari araç iken 94300’ü (%52) otomobil olmuştur. Kışın Kış Lastiği ile trafik güvenliğini artırmak için otomobilleri de zorunluluk kapsamına almak şarttır. Öte yandan UDHB’nın 27 Kasım 2012 tarihli “Kış Lastiği Genelgesi” de 10 Aralık 2012 tarihindeki değişiklikle “M+S Dört Mevsim Lastiği Genelgesi” durumuna gelmiştir. Kış Lastiği olarak bilinen “Dağ içinde kar tanesi” sembolüne sahip lastikler ancak belli testlerden geçerlerse bu sembolü taşıma hakkını kazanırken, “M+S Dört Mevsim Lastiği” olarak satılan lastiklere herhangi bir test şartı olmadan M+S sembolü vurulabiliyor. 2012-2013 kışında devreye alınabilmesi için 2012 baharında yayınlanması gereken Kış Lastiği düzenlemesinin 27 Kasım 2012’de yayınlanmasından dolayı ortaya çıkan kıtlık ve karaborsanın çaresinin “Kış Lastiği” tanımının “M+S Dört Mevsim Lastiği” seviyesine indirilmesinde aranması, kışın trafik güvenliğini yükseltmek amacıyla yola çıkılan bu düzenlemeyi, amacından uzaklaştırmıştır. Çünkü; - Küçük ve Hafif Ticari araçlarda “yaz-kış kullanılabileceği” tavsiye edilen M+S Lastikleri kışın Kış lastiğine ve yazın da Yaz lastiğine göre kötü sonuçlar vermekte ve fren mesafesini uzatmaktadır. - Kışın trafik güvenliğini artırması düşünülen “M+S Dört Mevsim Lastiği”, kışın kış lastiğine göre yazın da yaz lastiğine göre trafik güvenliğini azaltacaktır. Bu nedenle kışın zorunluluk nedeniyle M+S Lastiği takmış özellikle Hafif Ticari Araç sahiplerine yazın bu lastikleri kullanmamaları ve yaz lastiklerini takmaları özellikle tavsiye edilir. Endişemiz; 2012 sonundaki karaborsa ve kıtlıktan dolayı ortaya çıkan fiili durum nedeniyle “geçici” olarak gevşetilen Kış Lastiği tanımının, 2013 baharında (veya sonbaharında) değişmesi beklenen 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu ve ilgili yönetmeliğine yansıması ve “kalıcı” olmasıdır. Asıl endişemiz; tüm araçları kapsayacak Kış Lastiği mevzuatının 2012 ilkbaharında, yani bu günlerde, çıkmaması “bir başka bahara”, örneğin sonbahara, kalması ve bugünlerde gerekli üretim/ithalat planlaması yapılamadığı için 2013-2014 kışında yeni bir karaborsaya neden olunmasıdır. Geçen kış önce karaborsacının sonra da kaçakçının eline, yani neredeyse “kötü yol”a düşen Kış Lastiğine hakettiği yer ve önem verilmelidir. Çünkü Kış Lastiği “sadece bir iş” değil, trafik güvenliği ve sosyal sorumluluktur. |
Makaleyi .pdf formatında indirmek için tıklayınız |